Untitled Page
MARDİN ve İLÇELERİ KÜLTÜREL WEB TANITIM SİTESİ HOŞ GELDİNİZ

   
  Mardin ve İlçeleri Kültür Web Tanıtım Sitesi
  Bayramlar
 

Bayramlar;

Sevdik diyemeden sevildiğimizi sanmadan

Ve naylon terlik giyerken, bıkmadan usanmadan

Bisiklete binmek için her bayram, turu on liradan

Sokağa fırlardık çorap etiketini daha çıkarmadan...

( Bayram Sabahı, Kardeşim Sinema ve Ben )

 

Mardin’de, Mardin’i iliklerine kadar yaşamış, bilinçaltına çocukluğunun bayram coşkusunu kazımış olan bir şairin duygularına ortak olmakla: çeşitli inançların zevk ve kültürlerin barışık bir yaşam tarzı sergilediği Yukarı Mezopotamya'nın bu şirin kentinde Mardin'de bayram coşkusu mitolojik, mistik, gizemli diyarlarda tarihle kaynaşık bir bütünsellik çizer.

Geçmişte birçok uygarlığa beşiklik yapmış Mardin, tüm bunların yanında çok çeşitli inançlara, tapınmalara, ayinlere, kurbanlara taş mimarisinin dünya üzerindeki mükemmel örneklerinin sergilendiği bir açık hava müzesi olarak şahit olmuştur.

Mardin din ayırımı konusunu ayak bağı yapmadan asırlar öncesinden çözmüştür. Ezan seslerinin çan sesleriyle barışık ve kaynaşık aksettiği: çeşitli dinlere mensup insanların gönül rahatlığıyla inançlarını yaşadığı bir hoşgörü merkezidir. Mardin'in inanç tünelinde putperestlerden Yezidilere; Yahudilerden Hıristiyanlara ve İslam inancına kadar uzanan ve her karesi sevgi ve kardeşlikle işlenen motifler görülür.

Mardin'de bayramlar, çok önemli gelenek silsilesi etrafında sürüp gider. Buralarda asıl olan ölülere hürmet, büyüklere saygı, ananelere mutlak bağlılık ve barışıklığın, kardeşliğin derin bir vecd ile kutlanmış olmasıdır.

Hıristiyan ve Müslüman inancının bayramlara verdiği özel önemi tüm içtenliği ve bağlılığıyla kutlayan Mardinlilerin Hıristiyanlarla kurdukları kardeşlik bağları her iki kültürün bayramlarında da pekiştirdikleri çok önemli hasletleridir...

Bayramlarda süslü bir tarih hazinesi görünümüne kavuşturulan Mardin'i gezmek keyfini, ayrıcalığını gelin sizlerle paylaşalım...

 

Halk İnanışlarından Seçmeler;

Folklorik açıdan yöremizdeki bazı inançların geleneklerle ve zaman içinde batıl kabul edilen bir takım yeni açılımlarla farklı bir boyut kazandığı görülmektedir. Peri, büyü, efsun, muska ve nazardan korunmak için tütsü geleneği.

Bizden önce bu topraklarda yaşayanlar özelikle gökbilimci bir bakış açısıyla inançlarına yön vermişlerdir. Rahipler, zigurat denen kulelerde oturur yıldızları gözetler astronomiyle uğraşırlardı. Böylece yıldız hareketlerine mana verilir ürün ekimi için uygun zaman tayin edilirdi. Aynı zamanda Horoskopu icat eden rahipler rüyaları da tefsir ederlerdi.

Bugün bile memleketimizde ve Ortadoğu'nun muhtelif yerlerinde yıldızları tetkik, sihir ve büyü işleri Mezopotamya kültürüne dayalı olarak devam etmektedir.

 

Yöremizdeki Bir. Takım Batıl İnançlar;

Yol üzerinde kaplumbağa veya tavşana rastlamak uğursuzluk sayılır.

Kaplumbağa öldürülürse uğursuzluk getirir.

Bir evin bahçesinde ağaç varsa kesilmez, kesilirse aileden birinin öleceğine inanılır.

Çarşamba günü banyo yapılmaz, banyo yapılırsa aileden biri sakatlanır.

Hesit Merane (kızlar haftası)de iş yapılırsa aileye uğursuzluk getirir.

Geceleyin tırnak kesilmez, kesilirse hayırsız alametler olur.

Bir odanın veya evin süprüntüsü geceleyin dışarı atılmaz, çünkü o evin hayır ve bereketinin azalacağına inanılır.

Cuma namazına kadar dikiş dikilmez, yama yapılmaz.

İki dini bayram arasında nikâh kıyılmaz. Bu nikâhın uğur getirmeyeceğine inanılır.

Konuşulurken, temenni edilirken aksırırsa o işin olacağına dalalettir.

Baykuş görülürse uğursuzluk demektir.

Baykuş ötüşü uğursuzluktur. Baykuşu gören kişinin evinin virane olacağına inanılır.

Ateşe su dökerek söndürmek doğru değildir. Ateş kutsal sayılır.

Ekmek parçası yere düşerse ve alınmazsa uğursuzluk olacağına dalalet eder. Ekmek kutsal sayılır.

Elden kayan bir sabunun eve misafir geleceğine delalet ettiğini,

Yanmış, kömür olmuş ekmeği yemenin zenginlik getireceğini,

Kesilen saçların ulu orta yerlere atılmamasını, atıldığı takdirde, saç sahibinin amansız bir hastalığa yakalanacağını...

Sağ kulak çınlarsa, bizi bir düşmanın sol kulak çınlarsa bir dostun andığına yorumlanır.

Yemek yerken gırtlağa kaçan bir kırıntının hıçkırığa neden olması halinde, aileden birinin o kişiyi andığı veya o aileden birinin aç, olduğuna yorumlanır.

 

Ayakta yemek yemenin günah olduğunu, yenen yemeklerin o kişinin asla doymayacağına inanılır.

Ters duran bir ayakkabı uğursuzluk nedeni olacağını

Tahta merdivenin altından geçmenin uğursuzluk getireceğini,

Yola çıkan birinin arkasından bir kova su dökmekle o kişinin tekrar sağlıkla selametle döneceğine inanılır.

Büyü yapıldığı sanılan bir kişi için bu büyüyü çözmek veya nazara gelmişse onu bu nazardan korumak için başına kurşun dökerler.

Kendilerine büyü yapıldığı sanılan aile, büyük çapta balık başı yakılıp aşılırsa büyünün bozulacağına inanılır.

Kuş birinin kafasına pisledi mi, o kişinin büyük bir kısmete nail olacağına inanılır.

Açık bırakılan bir makasın dedikodu nedeni olacağına

Baharda yağan Nisan yağmurunun saçları uzattığına inanılır.

 Nisan ayında yenen ciğerin sağlık getirdiğine inanılır.

Kırık bir aynanın uğursuzluk getirdiğine inanılır.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol