Tarihte iz Bırakan Mardinli‘ler;
Nusaybinli Efram: Üç milyon şiir cümlesiyle klasik edebiyatta büyük isim yapmıştır. 285'te Nusaybin'de doğmuş ve 375'te vefat etmiştir.
Ebul Safa(lakabı ile tanınan) Yusuf Şeyban Celaleddin:
575(1159)yılında Mardin'de doğmuştur. Aruki Ahmet Nasreddin'in kâtibi idi. Şair ve edip olan Ebul Safa, Hulagu askerleri tarafından öldürülmüştür ".Enes Elmülük "adlı eseri mevcuttur.
İbn'il Fulus Şemseddin İsmail B.İbrahim B.Gazi: 576'da Mardin'de doğmuştur. Ünlü bir matematikçidir. Önemli eserleri mevcuttur.
El Fahnl Mardini: Devrinde ün salmış bir bilgindir.
İbnil- Muhammed B.Hamid Kadı: Tanınmış bir edebiyatçıdır. Keşfilişarat El Harffiye Vel Edebbiye adlı eseri önemlidir. 828(1312)yılmda vefat etmiştir.
Kadı Ü Kıddat, Eş-Şeyh Ül-Edib
Alaaddin Ebilfıış: Mardinlidir "İbn'ül Türkmani" lakabıyla meşhurdur, İlim, fıkıh, hadis, tefsir, usul, faraiz, şiir, aruz konularında zamanının tek temsilcisi sayılırdı. İlm-i Hadis, Usul Fıkıh, Kitab-ul Zuafa. Hedaye, Muhtasiri Kifaye. Behçetül Edeb ve Fününe... Eserlerinden bazılarıdır. Kahire’de vefat etmiştir. Mı-sır'da"MARDtNİ" adıyla anılan camii yaptırmıştır.
Şeyh Zeyneddin Seruhan B.Muhammed: Mardin'de okumuş ve yerleşmiştir. "İbn'ül Mardini' "lakabıyla anılmıştır. Çok sayıda eseri mevcuttur. Amel ile Rubu, El Hatib Fi Amel Bilribil Hacib...
Ali Mardini: 760(1344)Tarihinde Şam'da valilik yapmıştır. Müzik alanında derin bilgisi olan bir zat olarak tanınmıştır.
El Merdini; 765(1349)'da Mısır sultanı Melik El Eşref Şaban zamanında Halep'te valilik yapmıştır.
Hıdır B. Hüseyin Merdini: Mardinli olup kafiye ustalarından Hind'inin torunudur. Sultan Ahmet Han devrinin ediplerindendir.
Muşe Bar Kifo: Nusaybinlidir.9.asırda Mantığa dair kitabı mevcuttur. İstek Hürriyeti, Cennet, Ruh, Cesetlerin Dirilişi, Meleklerin Yaratılış ve Göklü Hiyerarşi üzerine birer kitap yazdı.
İyavanis Dara: Nusaybinlidir. 9. Asırda Cesetlerin Dirilişi, Şeytan ve değişik konularda olmak üzere 8 eseri vardır.
Abdurrahman Hamidi: Mardin'in yetiştirdiği büyük bilginlerden biridir. 1846 yılında Mardin'de doğmuş 1909 yılında ölmüştür. Astronomi, Cebir alanlarında önemli çalışmaları olmuştur. 1886 yılında İstanbul Yıldız Sarayı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli ülkelerinden "Sultan"m emriyle toplanan bilginler kongresine davet edilmiş, takdir görmüş ve kendisine maaş bağlanmıştır. Çok sayıda eseri mevcuttur. Sevadülbasar, Fi Usul Elhadisi...
Arif Bey: Yusuf Sıtkı Efendinin oğludur. Temyiz azalığı yapmıştır. Zamanın ileri gelen alimlerindendir.
Kara Muhammed: Mardinlidir Devrin tanınmış Müzisyenlerindendir. Makam olarak " Usul Cemerde, Murubba" ile on kadar gözde eseri mevcuttur.
Ebülûla Mardin(1881-1957): Yusuf Sıtkı Efendi'nin oğludur. İstanbul Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Ordinaryüs Profesörüdür."Mecelle ve Feraiz" alanında dünyaca şöhret yapmıştır.
Toprak Hukuku alanında çok kıymetli eserleri mevcuttur. Müzik alanında da geniş bir bilgisi vardı. Konferans, makale, etütlerinden başka basılmış on yedi adet kitabı vardır. Bu eserlerinde: Arazi ve Evkaf, Mecelle ve Medeni Hukuka ve Edebiyata olan yetkinliği aşikârdır.
Eserleri: İlmiye Kelime-i Tayibe, Fer'i Aynı Haklar, Borçlar Hukuku, Medeni Hukuk Cephesinden, Kat Mülkiyeti. Ahmet Cevdet Paşa, Toprak Hukuku, Huzur Dersleri...
Marutha Miya Farkatli: Alim ve hekim olup çok iyi derecede Yunanca biliyordu. Pers kralı 2. Şahpur zamanındaki şehitler üzerine şiir ve ağıtlar ile Nikiya Sinoduna dair bir kitap yazdı. "Kanunlar Kitabı" adlı bir tercümesi vardır.
Yakup Suruçlu: Tanınmış bir şairdir. Günümüze 300 kadar şiiri ulaşmıştır.
Hanna Dolabani ( 1885–1969): Metropolitliğe kadar yükselebilme başarısını gösterebilmiş Mardin'in yetiştirdiği çok önemli bir alimdir. Türkçe, Süryanice, Arapça dilleriyle yazılmış 48 eseri vardır. Bu eserler dini tarihi ve edebi mahiyettedir. "Ölümden korkmam. Ama ne var ki, ölüm kalemi kırıyor!" Ölümünden pek az önce söylediği bu cümle, onun aydın bir din adamı ve tarihçi kimliğini açıklar. 20 Nisan 1947'de Mardin ve Devrulzafaran Metropolitliğine atanan ve bu görevi icra ederken ölen Dolabani'nin dini ve tarihi etkisi günümüze kadar sürmektedir.
Eserleri: Tarihte Mardin ve Öz Hikmet Dergisi başta olmak üzere Türkçe, Süryanice, Arapça dilleriyle yazılmış 48 eseri mevcuttur.
Türküler
Halk edebiyatı içinde, toplumun iç alemini yansıtan, insana ömür boyu arkadaşlık eden en dikkate değer unsur halk türkülerimizdir.
Bizim sevinçli ve elemli günlerimizde bazen uzun hava bazen duygu coşumu olarak daima yanımızda olmuştur. Türkülerimizde geçen kelimelerin türü halkın öz dilini yansıtır.
Halk Türkülerini sınıflayacak olursak: Tören Türküleri, Neşeli Havalar, Ağıtımsı (Hüzünlü Havalar). Olaylı Türküler, Meslek Türküleri, Kahramanlık Türküleri. Oyunlu Türküler, Hikâye Türküleri, Dini Türküler, Uzun Havalar (Mayalar)
Kirpiklerin Ok mudur !?
Kirpiklerin ok mudur oy oy
Kalbime batıyor diyar Mardin güzeli
Gözlerin güneş midir oy oy
Kalbimi yakıyor diyar Mardin güzeli
Güllere bak sevdiğim oy oy
Bülbül kıskanıyor diyar Mardin güzeli
Gülen yüzüme bakma oy oy
Kalbim kan ağlıyor diyar Mardin güzeli
Bahar Geldi Gül Açtı
Bahar geldi gül açtı
Bülbül yuvadan uçlu
Şu benim garip gönlüm
Başıma neler açtı.
Baharın vakti geçti
Bir güzel baktı geçti
Hazırlanmış gidiyor
Kalbimi yaktı geçti
Şu dağlar pare pare
Aşka bulunmaz çare
Burada kalmaz giderim
Gideceğim o yare.
Sabiha Mardin Gülü
Sabiha Mardin gülüdür gülleridir bülbülün
Kımızı fistan giymiş beyaz gibi görünür
Nak. Uçan bülbül olsaydım da bardağına konsaydım
Mardin'deki bülbülüme Sabihamı sorsaydım.
Nak. Sabiha bekle beni anlamazlar seveni
Gözyaşıma bakarsan neler verirdim sevenim
Nak.. Mektubu attım canım la haber gelmiyor senden
Korkarım aşkımdan ölem gururum Saburamdan
Nak.
Memo
Yağmur yağdı, çok yağdı
Kamışlı doldu taştı
Haber gelmiş Halep'ten
Deriyeli'ler şaştı.
Oy Memo, Memo. Memo, Memo Mardinli'ye (3 kez)Nak.
Memo Diyarbekirli'ye
Gerbiz kahvesinde anam
Beni bıçakladılar
Hastaneye götürüp
Ameliyatla parçaladılar
Yar yar diyar yar
Yar yar diyar süzelim
Şen Mardin'in Çocukları
Şen Mardin'in çocukları
Koşunuz,
Işın saçan yollar sizi bekliyor,
Nur dağından ovaya ulaşınız,
Yaşa MARDİN yaşa.
Tarihsin...
Şevko (1)
Ah...Şu gelen kimin gülü
İlkbaharın bülbülü
Yaktı yandırdı beni
Savurlu Mardin gülü
Yar yaman yar yaman (Nak.)
Ah yar aman Şevko
Ah...Ben gül olam ez beni
Tülbentlerden süz beni
Sen kalem ol ben kağıt
Ak gerdana yaz beni
Nakarat...
Ah... Balıktır suda yüzer
Kekliktir kanat düzer
Kız vefasız olunca
Sevdiği Mecnun gezer.
Nakarat...
Şevko (2)
Çok hoş olur Mardin'in güzü ve baharı
Bağlarında üzümleri, İnci gibi narı .
Ah yar aman yar aman, ben yârin olayım 2 Kez Nak.
Ah yar aman yar aman, kurbanın olayım
Mardin'in çölünde köyler, sıra sıra
Şevko Ne olursun bize gel, arasıra Şevko
Nak.
Arabamız yokuşta, birden bire durdu
Kirpiklerin okları, ta kalbime vurdu
Nak.
Arabanın koması, acı acı çaldı
Gözlerin gözlerime, birden bire daldı
Nak.
Sabiha
Sabiha kimin gülü, İlkbaharın bülbülü
Yaktı, yandırdı beni. Savurlu Mardin gülü
Yar yar yar Sabiha, güzelliğin dillere, destan olmuş gidiyor,
Seni gören gençlerin, ömrü tümden bitiyor.
Sabiha Mardin'dedir, yanlarında bekçileri
Cinayet yerine gidip, yaptılar tüm keşifleri
Nak...
Dört polisi gördüm, gül rengi içindedir
Çıktı halay oynuyor, mendilim elindedir.
Ah Meryem
Ah Meryem, Meryemim, ölene dek seni beklerim,
Göklerin Rabbinden selvi boyunu dilerim
Nak.
Salınarak yürüyüşün ceylan gibi
O uzun boyun selvi gibi,
Aklım başımdan gitti
Görünce selvi boynunu.
Bak
Bak bak bak bak ..Bakışınla beni yak. (2 kez Nak)
Herkes gülüp oynuyor, haydi durma sen de kalk
Çiftetelli çalıvor haydi zillerini tak(2 kez)
Nak.
Tatlı tatlı bakarsın, çiçek gibi kokarsın
O güzel gözlerinle, dünyaları yıkarsın.
O güzel gözlerinle, Şu Mardin'i yıkarsın.
Nak.
ince ince giyersin, soranlara gidersin)? KEZ)
O güzel gözlerinle, beni deli edersin.
O tatlı bakışınla, beni deli edersin /Nak.
Hırkam (Haleki)
Ana kalbim içten yandı
İçki yandırdı alevlendirdi
Çok aradım durdum
Hiç bulmadım çaresi
Vallahi çaldın hırkamı
Billahi çaldın hırkamı
Ah şu sarmanın derdinden
İçini bulduk yaprağından
İki dirhem biber taşıyamamış
Vallahi bela burukluğundan
Hırkam hıka çıt ve pıt
Damdan dama zıplar zıp zıp
Onu çaldı İbni Git.
Vallahi o çaldı hırkamı
Halime
Bir araba devrilmiş, Vali Konağının altında
Oy la le le le, diyar diyar Halime'ye
Kara üzümler büzülmüş, karşıki bağda
Oy la le le le, diyar diyar Halime'ye
Mardin'in yolları, hep iniş yokuştur
Oy la le le le, diyar diyar Halime'ye
Ah aman kız o bakış, nasıl bakıştı
Oy la le le le, diyar diyar Halime'ye
Altın dişin görünsün, özlenen bir gülüştür.
Oy la le le le, diyar diyar Halime'ye
Mardin Ovası Türküsü
Deniz gibi engindir Mardin ovası
İnsana huzur verir sağlam havası...
Güneydoğu gülüdür bura Mardin ilidir
Mertler, yiğitlerin yeridir.
Gece gerdanlık gibi parlar ilimiz
Söyleyelim daha yorulmaz dilimiz...
Göğe doğru yükselmiş, Mardin Kalesi
Bağlar ile bezenmiş kale gerisi
Akşam güneş batarken, Mardin gökleri
Alev gibi uzanır, renk demetleri
Yazın tahtlar kurulur, hoştur ilimiz
Söyleyelim dah, yorulmaz dilimiz.
Sıra sıra dizilmiş. Mardin evleri
Tünellerle örtülmüş, merdivenleri
Anlatmaya çalıştık İlimizi biz.
Söylerdik daha amma, yoruldu dilimiz...
Dalal
Bir ay doğdu karşıdan
Yar bakıyor damdan Dalal oy Dalal
Bir kez yanımdan gel geç
Aklım al başımdan Dalal oy Dalal
Gözlerin badem içi
Ey kalbimin sevinci Dalal oy Dalal
Gözümden akan yaşlar
Sanki birer inci Dalal oy Dalal
Şu Mardin'in gülleri
Öter bülbülleri Dalal oy Dalal
Değer dünya malına
Mardin güzelleri Dalal ov Dalal
Yola Çıktım Mardin'e
Yola çıktım Mardin'e düştüm senin derdine
Ay ley ley deley, ley ley deley ley ley Halime
Mevlam sabırlar versin yârini yitirene
Ay ley ley deley, ley ley deley ley ley Halime
Estel Midyat arası, sevda başım belası
Ay ley ley deley, ley ley deley ley ley Halime
Senin baygın bakışın, bende yürek yarası
Ay ley ley deley, ley ley deley ley ley Halime
Bana gurbet gezdirir, kırkbin başlık parası
Ay ley ley deley, ley ley deley ley ley Halime.
Yola Çıktım Mardin'e Türküsünün Hikayesi
Vakti zamanında Midyat'ta zengin bir beyin çok güzel, on parmağında on marifeti olan Halime adında güzel bir kızı varmış. Halime'nin güzelliği dillere destan, marifetlerini duymayan kalmamış İsteyenleri çok fazlaymış lakin babası başlık yüzünden kızım bir türlü vermiyormuş. Halime de kimseyi beğenmezmiş. Derken Midyat'ın Estel bölümünde yaşlı bir kadın Halime'ye dünürcü olmuş. Bu arada Halime ile kendisini isteyen delikanlı birbirini görmüş ve birbirlerine aşık olmuşlar. Yani iki gönül birleşmiş. Ne yazık ki "iki gönül bir olunca samanlık seyran olur" derler ya araya engeller girmiş Halime'nin babasının maddi çıkarları ön plana çıkmış. Başlık parası denen kara yazgı mani olmuş. Aşık genç parayı kazanıp sevdiğine ulaşabilmek için gurbete düşmüş, uzaklara gitmiş ve gidiş o gidiş...
Halime de sevdiği gelir diye yıllarca beklemiş... Beklemiş...
Halep'e Gidiyorum
Halep'e gidiyorum ey sevdiğim,
Benden dileğin nedir; sevdiğim oy sevdiğim
Senden tarak ve ayna bir de sürmelik dilerim.
Anne bana tüfeğimi ver, (2 kez)
Baba bana mermiliğimi ver, sevdiğim oy sevdiğim
Kız seçimine ineyim,
bahtıma ne çıkarsa seçip geleyim. Sevdiğim oy sevdiğim
Sevdim Seni
Sevdim seni sevdim seni kalbime gömdüm seni, (2)
Yemin ederim ki vallahi sevmişim seni(2) Nak
Seviyorum seviyorum inan seni seviyorum ( 2)
Yalan varsa canım çıksın inan seni seviyorum.(2)
Nak. Ben aşkını kadehlerde yudum yudum içiyorum
Gözlerime baksaydın, deli gibi seviyorum.
Nak..
Sabiha Sabahladın
-"Sabiha sabahladın artık kalk uyuşana, artık kalk uyuşuna
-Yatamam ah yatamam yarim sen kollarımda olmayınca"
Sevdiğim Halaya inmiş
Sevdiğim halay inmiş, herkes onu istiyor.
Sen kolla Meryemi
Acem kuşağı bağlamış, püskülleri sarkık
Sen kolla Meryemi
Utanmasaydım onun elini tutardım
Sen kolla Meryemi
Çıkm izlemeye koyulun, Süleyman Peygamber geçiyor
Sen kolla Meryemi
Gelinlikler ve damatlıklar getirmiş
Sen kolla Meryemi
Reyhan çiçekleriyle süslenmiş damatlıklar
Sen kolla Meryemi
Çıkm izleyin ay nurlanmış
Sen kolla Meryemi
Allah beni göğsü açık birinin derdiyle belemiş
Sen kolla Meryemi
Sabiha
Belediyenin ardında sevdiğime rastladım
Belediyenin ardında le le yar Sabiha
Ayağında beyaz papuç, çorapları gümüşi
Çorapları gümüşi le le yar sabiha
Saçları omuzlarına açık, gözleri ela
Gözleri ela le le yar Sabiha
Dedim ey yar nerden geliyorsun, dedi düğünden
Dedi düğünden le le yar Sabiha
Bir avuç çekirdek uzattı, önlüğünün cebinden
Önlüğünün cebinden le le yar Sabiha
Duydum ey güzel seni istemeye gelmişler
İstemeye gelmişler le le yar Sabiha
Kapıyı çaldıklarında boynunu bükmüşsün
Boynunu bükmüşsün le le yar Sabiha
İçeri girdiklerinde hüznünden için erimiş
İçin erimiş le le yar Sabiha
Defteri yazdıklarında gözyaşın akmış
Gözyaşın akmış le le yar Sabiha
İstemiyorum sevdiğim var dediğinde sana köle oldum
Sana köle oldum le le yar Sabiha
Allahı ve peygamberi seversen gel seni kaçırayım
Gel seni kaçırayım le le yar Sabiha
Nusaybin'e götüreyim seni orda kimse tanımaz
Seni orda kimse tanımaz le le yar Sabiha
Eğer biri tanırsa ben senin tezyen oğluyum
Ben senin kuzeninim le le yar Sabiha
Gelin
Bu gün düğün gecesi
Hepimizin neşesi
Darısı bekarlara
Gelsin zılgıtın sesi
Bilezikler kolunda
Gülleri var elinde
İşte gelin gidiyor
Ana ağlar peşinde
Gelinin duvağına
Gül takın yanağına
Sevmeyen kurban olsun
Gelinin tırnağına
ESMERANİ
Ben bir keklik olaydım
Dallarına konaydım
Gelen geçen yolcudan
Haberini soraydım
Ah ye esmeri loy
Habibi il esmerani
Esmer ebu ıyun ıssud
Eğet akli ğelleni
Gidiyorum ağlama
Karaları bağlama
Saçlarından bir tel ver
İlaç olsun yarama.
Bazı inançlara göre cennet toprağı, Anadolu'da mutluluğun rengi Mardin'de avuç içlerinin tüm içtenliklerle tebessümle işlendiği düşler rengi... Kına... Hınne (Kına)
Ay le le le ay le le hmne (2 kez)
Cibu leğen il abyaz ta mcin il hınne(2 kez)
İl hmne motinicin lemo tici ilkinne(2 kez)
İşte kına motiflerinin, kına gecelerine evrenin şahit olduğu saadettin sonsuzluğa ulaştığı Mardin'de kına gecesinin vazgeçilmezi…
BÜLENT TEKİN
1954 yılında Mardin’in Derik ilçesinde doğdu. İDMMA(Galatasaray) Kimya Mühendisliği ve ODTÜ(Gaziantep Kampusu) İnşaat Mühendisliği mezunudur. Edebiyatçılar Derneği, BESAM, TYS ve PEN üyesidir. Halen Gırgır Dergisi’nde yazmaktadır. Yayımlanmış eserleri: Kızıldan Sarıya(şiir), Tarih Tarih Olsun(şiir), Sevdanla Yaşayacaksan(şiir), Kral Situ’nun Hikâyesi(roman), Barışla Güzeldir Sevdam(şiir), Feyyo’nun Felsefesi(roman), Ölümü Vurmak Güneşi Öpmek(şiir), Bir Türkiye Çıkmazı(deneme), Kartal Yuvası(tarihi roman).